Social Icons

.

Pages

31 Mayıs 2013 Cuma

Uzmanlar uyardı 2030'da 8 milyon insan hayatını kaybedecek

Uzmanlar, 2030 yılında sigara tüketimi sebebiyle 8 milyon insanın hayatını kaybedebileceğini söyledi.

Sigara tutkusu ölümlere yol açıyor. Sigara içen insanlar başta akciğer kanseri olmak üzere çeşitli hastalıklara yakalanıyor veya sakat kalabiliyor. Uzmanlar, tiryakileri sigara bıraktırma polikliniklerine gitmeleri konusunda uyarıyor. Toplantıda konuşan Şevket YılmazEğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Karadağ, sigara tüketiminin dünyaya faturasının her geçen yıl daha da arttığına dikkat çekti. Dünya Sağlık Teşkilatı’nın 1987’den bu yana her yıl farklı temalarla “31 Mayıs Sigarasız Bir Dünya Günü”nü düzenlediğini söyleyen Karadağ, sigara bıraktırma poliklinikleri sayesinde başvuran insanların büyük bir çoğunluğunun tiryakilikten kurtulduğunun altını çizdi. Tütün salgınının farklı bir boyutuna dikkat çeken Karadağ, "Dünya Sağlık Teşkilatı’nın 2012 yılı için belirlediği tema 'Tütün Endüstrisi Müdahalesi'dir. Tütün bütün dünyada en sık görülen ölüm sebebidir ve günümüzde her 10 yetişkinden birinin ölümünden sorumludur. Sigara, her yıl 600 bin pasif içici olmak üzere, yaklaşık 6 milyon insanın ölümüne yol açıyor. Gerekli tedbir alınmazsa bu sayı 2030 yılında 8 milyona ulaşacak. Bu büyük bir tehlikedir. Bu yüzden tiryakilerin sigarayı bırakmaktan başka çaresi yoktur" dedi.

2 Mayıs 2013 Perşembe

Et beni şeker hastalığının habercisi


Ciltte çok yaygın lezyonlardan olan ve genellikle sayıları 1 ile 40 arasında değişen et benleri (skin tag), obeziteden bağımsız şeker hastalığı riskini artıran etkenler arasında gösteriliyor.
Uzmanlar vücutta ikiden fazla görülen et beninin insüline duyarlılığı azalttığı, şeker hastalığı riskini de arttırdığı yönünde uyarıyor.

Dicle Üniversitesi (DÜ) Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Alparslan Kemal Tuzcu'nun, ''Vücudunda et beni bulunanlarda şeker hastalığı riski yaklaşık 3 kat artıyor'' dedi.

27 Ocak 2013 Pazar

Bahar aylarında Alerji hastalığına dikkat!

Fatih Tıp Merkezi'nden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Necati Dağıstan, bahar aylarında alerjinin arttığına dikkat çekti.



Burun tıkanıklığı, hapşırma, baş ağrısı, sulu burun akıntısı, koku ve tat bozukluğuyla sık tekrarlanan kulak ve boğaz enfeksiyonunuz var ise siz de alerji olabilirsiniz. Bahar aylarında polenlerin etkisi ile artan alerji, vücudun savunma mekanizmasında meydana gelen fonksiyon bozukluğudur. Bu fonksiyon bozukluğu zaman zaman kişinin yaşam kalitesini düşürür ve tedavi edilmezse başka hastalıklara davetiye çıkarır. Aile bireylerinin bir tanesinde alerji mevcut ise çocukta da gelişme riskinin yüksek olduğunu vurgulayan Fatih Tıp Merkezi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Necati Dağıstan, “Herkesin farklı alerjene, farklı derecelerde ve farklı şekillerde ortaya çıkan alerjisi olabilir. Kendinizi gözlemleyerek alerjiniz olup olmadığını anlayabilirsiniz” dedi. Alerjilerde en çok görülen şikayetlerin burun tıkanıklığı, sulu burun akıntısı, burun kaşıntısı, hapşırma, sık tekrarlayan boğaz ve kulak enfeksiyonu ile boğazda gıcık hissi olduğunun altını çizen Dağıstanlı, bir üst solunum yolu hastalığı olan alerjik nezlenin de son zamanlarda arttığını belirtti.

ALERJİ ŞİKAYETLERİ BAŞKA HASTALIKLARI DA TAKLİT EDEBİLİR

Alerji
şikayetlerinin başka hastalıkları da taklit edebileceğini söyleyen Dağıstan, “Örneğin, çok sık orta kulak iltihabı ya da üst solunum yolu enfeksiyonu geçiren çocuklarda, eğer şikayeti bir yaşından önce başlamışsa, alerji olma ihtimali çok yüksektir ve bu şikayetler genellikle besin alerjine işaret eder” şeklinde konuştu. En sık görülen alerji türlerinin başında polen alerjisinin geldiğini vurgulayan Dağıstan, polenlerin sıcak, kuru ve rüzgarlı havalarda ve özellikle sabah saatlerinde en yüksek seviyeye ulaştığını, bu yüzden de hastaların sabahları mümkün olduğunca dışarı çıkmaması gerektiğini anlattı. Mevsimsel alerji nedenlerinden birinin de mantar alerjisi olduğunu söyleyen Dağıstan, “Mantarlar polenlerin aksine soğuk havada da alerjeniktir ve canlılığını yitiren ağaçların üzerinde bulunur. Ev ortamlarında ise en çok banyo ve bodrum katlarında oluşur. Bu yüzden hastalar banyodan çıkınca hapşırık krizine tutulur” diye konuştu.

SABAH SAATLERİNDE DIŞARI ÇIKMAYIN

Çocuklarda görülen ve belli bir yaştan sonra kaybolan besin alerjisinin de en çok karşılaşılan alerji durumlarından biri olduğunu anlatan Dr. Dağıstan, sıklıkla inek sütü, yumurta, buğday, soya, fıstık, ceviz, kabuklu deniz ürünleri ve balık alerjisinin görüldüğünü belirtti. Alerjinin tedavisi ve şikayetlerin azalması için öncelikle ilgili alerjenden uzak durulması gerektiğini vurgulayan Dr. Dağıstan, özellikle uzak durulması zor olan polenler için sabah saatlerinde dışarı çıkılmamasını, pencerelerin kapalı tutulmasını ve hava filtresi kullanılmasını önerdi. Dağıstan, alerjenden uzak durmanın yetmediği durumlarda anti histaminik ve nasal kortikosteroid ilaçlarının kullanılabileceğini, ilaç tedavisi de yetmez ise aşı tedavisine başvurulabileceğini söyledi.

Selülitsiz bir yaz için yapılması gerekenler

Kalın giysilerin, pantalon ve çorapların ardına gizlenen selülitlerimiz ve kilolarımız yaz mevsiminin gelmesiyle beraber artık özgürlüklerini ilan ediyorlar.


Pek çoğumuzun korkulu rüyası olan selülitlere ve kilolara bu fırsatı vermemek elimizde. Bu konu ile ilgili American Academy of Dermotologi'nin aktif üyesi olan ve cilt, kırışıklık, botox,lazer epilasyon, saç ve saç dökülmeleri, zayıflama ve selülit ve mezoterapi konularında uzun süredir tıbbi çalışmaları olan cilt hastalıkları uzmanı Dr.Melisa Eczacıbaşı görüşünü bildirdi:
 
Selülite yatkınlık yaratan etkenler
Mezoterapi Nedir ?
Mezoterapinin avantajları
Yöntemin Dezavantajları
Mezoterapinin Kullanım Alanları
Sellülit ve Bölgesel Zayıflamada Mezoterapi
Uygulanmaması Gereken Durumlar
Saç Mezoterapi
En Çok Sorulan Sorular

Selülite yatkınlık yaratan etkenler neler
 
1-       Kadın cildinin doğal yapısı: On kadından dokuzunda bu problem vardır.
2-      Çoğunlukla ergenlik, gebelik, menapoz gibi kilo ve hormonal değişikliklerin yaşandığı dönemler,doğum kontrol hapları...
3-        Ağır, aşırı kalorili besinlerle düzensiz ve yanlış beslenme.
4-        Vücutta toksik etkiler oluşturan alkol, çay, kahve ve tütünün aşırı miktarda tüketimi.
5-       Hareketsiz bir yaşam.
6-      Hızlı ve stresli yaşamın yarattığı gerginlik, kaygı ve güvensizlik gibi ruhsal etkenler.
7-        Doğal çevreden çeşitli yollarla sürekli olarak alınan toksik maddeler.
8-       Tuz, su dengesinde değişikliklere neden olan idrar söktürücü ve müshillerin gelişi güzel kullanımı .
9-        Düzensiz uyku.
10-       Karaciğer ve sindirim bozuklukları, kabızlık ,korse,dar elbiseler,kalp yetersizliklerine bağlı dolaşım yetersizlikleri.
 
Sellülit tedavisinde hangi yöntemlerden yararlanılır
 
Mezoterpi,
Radyofrekans yayan cihazlar,
Ultrason dalgaları ile sellülit tedavisi
Özel diyetler ve egzersizler ile desteklenme
 
MEZOTERAPİ NEDİR?
 
Mezoterapi günümüzde estetik tıp dalında selülit tedavisinde en sık kullanılan yöntem sayılır. Yöntemin temeli ilk kez 1952'de Fransa'da Dr.Pistor tarafından gelmekte ve 1987 tarihinden beri Fransız Tıp Akademisi tarafından alternatif tıp tedavileri arasında önemli bir yer almıştır, bugün ise Fransa'da yaklaşık 18000 doktor tarafından günde 65000000den fazla hasta bu yöntem ile tedavi edilmektedir.Uluslararası Mezoterapi Derneği ise yaklaşık 16 ülkede bu yöntemleri uygulamaktadır.Bütün dünyada kanıtlanmış olması,bir çok ülkede uygulanıyor olması,her gün binlerce hekimin bu yöntemi uyguluyor olması, yöntemin yararlı bir yöntem olduğunu gösteren en önemli faktördür. Mezoterapinin kelime anlamı, orta deriye ince uçlu(4- 6 mm ) iğnelerle belli açılarla ilaçı direkt hedef organa enjekte ederek bölgeye tedavi sağlamaktır.Bu yöntemin temeli seri şeklindeki iğnelerin çarpma etkileri ile bağışıklık sistemine harekete geçirmek ve kılcal damar ve kanlanmanın artışı ile direkt hedef organı etkilemektir.
 
Mezoterapinin (Mezotherapy) avantajleri 
 
1-     Sonuçların hızlı ve kesin olması(ortalama 3. cu seanstan sonra sonuçlar gözlemleniyor).sellülit tedavısınde en etkin,en başarılı yöntem olarak uygulanması..Doğru uygulama ve uygulayaıcıda başarı şansı %80_%100 arasında değişiyor.
2-        Doğru kişilerce uygulandığında her hangi bir yan etki içermemesi.
3-       Cerrahi yöntemlerin aksine lokal ve ya genel anetezi gerekmemesi,ve uygulamadan sonra kişinin günlük aktivitelerini herhangı bir şekilde etkilememesi.
4-      Kozmetik yöntemler(yosun,parafin,masaj...)göre çok daha etkin sonuçlar sağlaması
5-       Kısa sürede gerçekleşmesi
Mezoterapi(mezotherapy) Dezavantajları nelerdir?
 
6-     Uzman ve bu konuda eğitimli hekim tarfından uygulandığında her hangi bir yan etkisi yok.
7-       Bazen 1-4 yerde küçük morarmalar olabilir ,bir kaç günde kaybolur.
8-      Yan etkiler ancak doğru olmayan uygulamalarda ve yalnış ilaçlarda görülebilir.Merkezimizde bizzat uzman hekim tarfaından uygulanıyor.Bir seansta uygulanan ilaç dozu belli bir dozu aşmamalı ve belli aralıklar ile olmalı
 
Mezoterapinin Kullanım Alanları
 
Estetik kullanım
 
1-       Sellülit,bölgesel zayıflama
2-       Saç dökülmesi ve saç canlandırma
3-      Yüz gençleştirme,cilt gençleştirme
4-        Çatlak,yara izleri
Tıbbi kullanım alanları
 
Eklem ağrıları
 
Spor yaralanmaları
 
SELLÜLİT VE BÖLGESEL ZAYIFLAMADA MEZOTERAPİ
 
Amaç sellülit ve bölgesel zayıflama ise ona uygun kokteyler hazırlanıyor.Önemli olan kokteyl içindeki  ilaçlarin özelliklerini iyi bilmek,birbirleri ile nasıl bir etkileşimi girdiklerini bilmek ve yan etki olma ihtımalini sıfıra indirmektir.Sellülit ve bölgesel zayıflama mezoterapisinde istenilen bölgelerde yanı bacak, karın, kalça, diz çevresi, mide, yan, sırt, kol bölgesi gibi bölgelere ince üçlü bir iğne(4 mm) ile ilaç mikroenjeksiyonlar halinde el ve ya tabanca ile enjekte ediliyor Bu ilaçlar yağ eritici ilaçlar,kan dolaşımını düzene sokan ilaçlar,lenf tıkanmalarını açan ilaçlar,cildin sıklığını artıran kokteylerdir.
 
 İlaçlar nasıl bir etki sağlar
 
Bu ilaçlar o bölgedeki yağ bloklarını yıkıp, kan dolaşımının artmasına neden olduğundan seanslara düzenli bir şekilde devam edildiğinde bölgedeki selülitlerde azalma ve yok olma istenilen bölgede( kişnin problemin yoğunluğuna göre ortalama )10- 20 cm arasında hızlı incelme(normalden çok daha çabuk incelme),toparlanma,hızlı şekillenme ve zayıflama meydana gelir. Kişide genel bir kilo problemi söz konusu olduğunda mezoterapi ile birlikte diyet verilir. Diyet verilmeden önce kişinin boy, kilo ve vücut ölçüleri(yağ,kas) alınır. Kişinin kilo almasına neden olan herhangi bir etken varsa araştırılır ve altta yatan bir neden olduğunda tedavi edilir. Kişinin bazal metabolizması, günlük aktiviteleri ve alternatif yemek biçimleri göz önüne alınarak kişiye özel diyet programı hazırlanır. Kas kaybına neden olmadan düzenli ve sağlıklı beslenme tarzı ile protein, karbonhidrat,lif yağ, vitamin ve mineralden zengin diyet sayesinde ayda 5-8 kilo arasında kilo vermek mümkün.çay,kahve,cola gibi içecekler minimala indirilir.protin,posalı yıyecekler,sebze,bol su ve bitkisel çaylar tercih edilir.özel diyetisıyeninizin vermiş olduğu diyet programınız varsa ondan yararlanmak mümkün.
 
Ciltte sıklaşmada meydana gelir mı?
 
Enjekte edilen ilaçlar cilt altı yağ çözücüler(damar üzerndeki basınç ortadan kaldırır),kan dolaşım düzenleyeciler, ödem geçiriciler ve bu konuda faydalı özel karışımlardır. Mezoterapinin en büyük avantajlardan birisi bölgede zayıflama sağlarkan sarkma probleminin olmaması ve tam tersine toparlama ve şekillenme göstermesidir, hanımlarda özellikle gebelikten sonrakı sarkma problemleri ve yaşın ilerlemesine bağlı kol altlardaki sorunlarda bilinçli bir şekilde uygulandığında başarılı sonuçlar elde edilebilir.

Mezoterapi kaç seans ,ne kadar sürer?
 
Mezoterapi tedavisi kişiden kişiye göre değişmekle birlikte ortalama 8-10-20 seans sürer(problemın yoğunluğu ve sellülitın derecesine göre değişir.haftada 1-2 şeklinde uygulanır ve seanslar ortalama 15-20 dakıka sürer.seanslar bittikten sonra 2 ayda bir koruyucu tedavi uygulanabilir.. Seans aralıkları minumum 5-7 gün olmaktadır. Tedaviden sonra kişinin günlük hayatını etkileyecek herhangi bir durum söz konusu olmaz. Bazen yapılan iğne yerlerinde küçük birkaç morarma noktası görülebilir böyle bir durum ortalama 5-7 gün içerisinde geçer. Mezoterapi yöntemi 18-65 yaşındaki tüm kadın ve erkeklerde kullanılabilir tıbbi bir yöntemdir. Adet ve emzirme dönemlerinde uygulanabilir, gebelikte ise herhangi bir yan etkisi görülmemekle (saç,yüz mezoterapi..)birlikte tavsiye edilmez.
 
UYGULANMAMASI GEREKEN DURUMLAR HANGİLERİDİR?
 
1-     Kalp yetmezliği
2-       Diyabet
3-       Böbrek rahatsızlıklarında
4-        Antikuagülan tedavisi alan hastalarda
 
SAÇ MEZOTERAPİ(MEZOTHERAPY)
 

 3.SAÇ MEZATORAPİ HAKKINDA

Saç dökülmesi,saçların zayıflaması ve cansızlaşması gibi durumlarda uygulanabilen bir yöntem.Bu yöntemde çok ince uçlu bir iğne ile saçlı deri kıl köklerine besleyen, ilaçlar,vitamin ve minerallar direkt kıl köklerin olduğu bölgeye enjekte edilir(biotin,bepanthen,B12,çinko,kükürt,selenyum,demir ve diğer bir çok önemli ilaç..)bu ilaçlar saçlı deride kan dolaşımını artması nedeni ile saçların dökülmesi minimalize eder,saçlar parlaklık ve canlılık kazanır,seans sayısı problemin yoğunluğuna göre değişmekle birlikte ortalama 5-10 dur,haftada bir şeklinde uygulanır ve ortalama 15 dakika sürer,iğneler son derce ince üçlü olduğundan kesinlikle ağrı,acı yapmaz.

Saç mezoterapisi nedir?

Saç dökülmesine önlemek ve kontrol altında almak,saçta hacim ve canlandırma kazandırmak için saçlı deri bölgesine uygulanan tedavi şekline saç mezoterapısı denilir,özellikle kadın ve erkeklerde erkek tipi saç dökülmeleri(androgenetik alopesi)lerde saç mezoterapısı tercih edilir.

Saç mezoterapısı nasıl uygulanır?
 
Saç mezoterapısınde çok ince uçlu bir iğne ile küçük mikroenjeksiyonlar halinde saçlı deri bölgesine ilaç enjekte ediliyor,bu karışımlar kişye özel olarak hazırlanır ve bölgesel olarak tatbik edilir.Problemın yoğunluğuna göre haftada bir ortalama 5-10 kez ve sonrakı seanslar 15 günde bir ve ayda bir uygulanır.Saçta toparlama ve hacım görmek için en az 2-3 ay sabır göstermek ve tedavıye devam etmek gerekir.

Mezoterapi nasıl uygulanır?

Çok ince uçlu bir iğne ile, özellikle saçlı deri bölgesine , kişiye özel kokteyller ile gerçekleşir.önemli olan kokteylde kullanılan ilaçların özelliklerini bilmek,birbirleri ile olan etki ve tepkileri bilmektir.Mezoterapi ilaçlarin emilimi kısıtlı, ve sistemik dolaşıma geçmez.Seans sayısı problemin yoğunluğuna ve enjeksiyon yapılacak bölgeye göre değişir.Uygulamalar özellikle uzman kişiler tarafından yapılmalıdır.

Alopesi ne anlamında geliyor?

Normal bir erişkinde tahminen toplam saç sayısı 150000-170000 arasıdır.Günde 50-100 tane saç telinin dökülmesi normal sayılır,aslında saç döküldüğnde sadece gövdeden kopma olur,saç kökü yani follikul yerinde kalır,bu süre ortalama 6-8 sene sürer.İnsan hayatı süresince ortalama 12 kez saç kökünden yeni saç çıkar.Androgenetik tıp saç kayıblarında ise follikül sayısında azalmasından ziyade kıl kökünde bir küçülme ve kıl dökülme sıklusunda bir hızlanma meydana geliyor.
Erkeklerde önce alın sonradan tepede açılma görülüyor ve genelde genetik kaynaklıdır.
Kadın tipi androgenetik alopesilerde ise tepede saçlar azalır,seyrekleşir,incelir ve kısalır yanı görüntü erkek tipi saç dökülmeye benzer.

YÜZ, EL MEZOTERAPİ ANTİAGİNG TEDAVİ

Yüz cildin altına hücre yenileyici, kombine vitaminler, dolaşım düzenleyeciler, protein yapı taşları, istenildiğinde dolgu maddelerden hazırlanan bir kombinasyon enjekte edilir. En çok cildi canlandırmak, sarkmaları bir dereceye kadar toparlamak, kırışıklıkları bir dereceye kadar açmak ve ilerde oluşacak olan etkileri azaltmak için yapılır ve cilde ferah ve parlak bir görüntü kazandırır. Ortalama 3-6 seans ilk aşamadaki 3 seans 10 günde bir ve sonradan ayda bir şeklinde uygulanır.
 
AKNE TEDAVİ, özel bazı akne durumlarında tercih ettiğimiz bir yöntem.
 
EN ÇOK SORULAN SORULAR
 
Kaç seans sürer ve bana nasıl faydalı olur?
Seans sayısı kişinin problemin yoğunluğuna göre değişmekle birlikte sellülite ortalama 8-10 seanstır, sellülite azalma, bölgesel hızlı incelme, sarkmalarda toparlama, şekillendirme.
 AĞRI YAPAR MI?
İğneler ince üçlü olduğundan kişiye rahatsiz edecek bir acı yapmaz.
NORMAL HAYATI ETKİLER Mİ?
Hayır normal hayatınızı etkileyecek her hangi bir durum olmaz.
TEKRAR GERİ DÖNER Mİ? 
Bir dereceye kadar korursanız(düzenli beslenme,hareket...) geri dönmez.
HER MEVSİMDE UYGULANIR MI? 
Her mevsimde uygulanır, tabi kış ve ilk bahar yaza hazırlık açısından en uygun aylardır.

4 Ocak 2013 Cuma

Aile içi şiddetin sonuçları

Aile içi şiddetin şiddete ve saldırganlığa yönelik davranışlara yol açtığı gibi intihar gibi olumsuz sonuçlar doğurabildiği belirtildi.


Geçtiğimiz günlerde Trabzon’un Tonya ilçesinde aile içi şiddetin küçük yaşta bir çocuğu intihara sürüklediğini hatırlatan Trabzon Özel İmperial Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Şenol Anaç, aile içi şiddetin olduğu bir ailede büyüme, şiddete maruz kalmanın intihar gibi olumsuz sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Çocukta kişiliğin oturmasında ilk beş yılın çok önemli olduğunu ifade eden Anaç, kişinin bedensel ve ruhsal açıdan, zarar görmesine, yaralanmasına veya sakat kalmasına neden olan davranışların hepsine ‘şiddet’ dendiğini kaydeden Dr. Anaç “Şiddeti, fiziksel, duygusal, ekonomik ve cinsel şiddet diye sınıflandırabiliriz. Şiddete ve saldırganlığa yönelik davranışlar yaşamın erken dönemlerinde öğrenilir. Kişiliğin oluşumunda ilk beş yıl önemlidir. Bu nedenle aile temeldir.
Sonrasındaki okul ise, ailede alınan en iyi yada kötü eğitimi, şekillendirme, düzeltme ve çocuğu toplumsallaştırmaya çalışır. Aile içi şiddetin olduğu bir ailede büyüme, şiddete maruz kalma, öğrenilme yoluyla, şiddete yatkınlık oluşturur. Medyanın şiddete uygulayan kahramanlar oluşturması ve ergenlerin bunları örnek alması ile yine medyanın şiddet olaylarını denetimsiz yayımlanmasıyla şiddete karşı duyarsızlık ve uygulanabilirlik düşüncelerin gelişmesi şiddete eğilimi artırmaktadır. Tüm bunların yanında aile içi şiddet intihar gibi istenmeyen sonuçlara da yol açabilir” dedi.
Ekonomik zorluklar, kültürel çalışmalar ve gelecek korkusunun bireylerde, umutsuzluk, bunalım ve öfke duygularının oluşmasına sebeb olduğunu kaydeden Dr. Anaç “İletişim becerilerinin yetersizliği, dürtü kontrol bozukluğu, alkol ve madde kullanımı, antisosyal ve narşistik, paranoid kişilik bozukluğu şiddet eğilimini artıran psikiyatrik nedenlerdir. Çözüm olarak bireysel çözümler yerine, toplumsal çözümler daha etkileyici olacaktır.
Anne baba eğitimi, okullarda psikolojik danışmanlıkta rehberliğe ağırlık verilmesi, medyanın şiddet içerikli yayınlarına öz denetim uygulaması, şiddet uygulayan kahramanlar yerine, bilimde, sanatta, sporda başarılı kahramanlar ön plana çıkarılması çocuk ve ergenler üzerinde etkili olacaktır. Yine ekonomik çözümler, topluma psikiyatrik yardıma ulaşabilirliliği artırma şiddeti önlemede etkili olacaktır. Sonuç olarak geçmiş yıllara göre daha zengin ve eğitimliyiz. Fakat amaç, eğitim, refah ve mutluluk olmalı" şeklinde konuştu.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Sayfamızı Beğenmenizle
Mutluluk Duyarız